Kalabalığın bir gül için heba ettiği papatya tarlasından sen de geçme! Çünkü onlar sevmek için gül ararlar, sen sevmek için güzeli arama, sevdiğin sana zaten güzelleşecektir. ‘Önemli olan sevilmek’ diyorsan sevmeyi öğren; önce sen sev hayvanı, eşyayı. Bil ki her şeyde BİR güzellik vardır.
Sevdiğine sahiplenmeden önce onu dene; özgür bırak, dönerse senindir. Birini sevdiğini düşünüyorsan kendini de dene; bir karşılık alır da sevgin artmaz, bir hoşnutsuzluk görünce de sevgin azalmaz ise onu gerçekten de seviyorsundur. Ama sevdiğin kişiyi de asla kırma; çünkü herkesin bir gururu vardır. Unutma ki aşk, sevginin ölmeyen kemalidir, kolay kolay aşk doğmaz ama doğduğu zaman da ancak seninle ölür!
Seni ve değerlerini tehdit etmedikçe kimseyle çatışma, iyi geçinmeye çalış. Davanda haklı olduğun vakit hakkını isteyebilirsin, ama sabretmen ve affetmen senin için daha hayırlıdır. Sakın değerlerinden taviz verme; gücün yettiğince uyar, dilin döndüğünce davet et ama asla gönlünden geçme! Biliyorsan konuş, yardımcı ol, ama bil ki kimseye zorla bir şey kabul ettiremezsin. Bu yüzden güzelliği ve iyiliği seç. Sen sadece DOĞRUya yönel ve diğerleri için HÜKMEDİCİ olma, her işin bir SAHİBİ vardır.
En zor anında dahi panikleme; çünkü panik halinde vereceğin kararlar doğru olmayabilir. Bu yüzden acele etme, konuşman ve davranışlarında da sakin ol! İnsana, insan olduğu için değer ver. Dilini veya ırkını üstün görme; çünkü hepimiz temelde eşitiz. İnsanlara saygı duy, kendini de kimseden üstün görme, her zaman mütevazi ol.
Söyleneni iyi dinle; bil ki, her nasihat, söylenen sözün binlerce tekrarından doğmuştur. Asla yalan söyleme, bu senin zararına da olsa doğruluktan ayrılma. Bir şey konuşmadan önce sonunun ne getireceğini de hesap et. Düşündüğünü ve söylediğini bir tut, asla riyakâr olma. Sözlerinde güvenilir ol. Ne düşünmeden konuş ne de söylenenleri fikrinden uzak tut; Görüyorum derken olanların ardında olacakları da seyret, duyuyorum derken söylenenlerin yankılarını da dinle, konuşuyorum derken de lafı doğru söyle.
İşine başlarken iyi düşün, hedefini kendine, değişkenlerini çevrene göre düşünüp hesabını yap. Boş gezme, işin olmasa dahi zihninde bir şeylerle uğraş, fikrini DİRİ tut. Nefsine yenilme, erdemli ol. Başarısızlığa uğrayınca hemen yılma, şöyle düşün; Her kayıp bir tecrüben ve her tecrüben de bir zaferindir. Senin zaferin bildiğindir, unutma ki bilinmeyen bir zaferin de hiçbir kazancı yoktur! Kusurları araştırmak için vakit harcama, bırak, güzellikler senin için huzura gelsin. Yaptığın yardımı karşılık bekleyerek veya bir gün, bir başkasının da sana yardım edeceğini düşünerek yapma; çünkü muhtaçlara yardım etmen senin aslî görevindir!
‘Dün’ anılarında, ‘yarın’ da hayallerinde mevcuttur. Daim olan, doğduğun, yaşadığın ve öleceğin bu ‘tek gün’dür! O halde zamanını çok iyi değerlendir. Zamana bağlanma! Her yaşın bir güzelliği vardır, bunu keşfedebilirsen yaşlanmazsın ve ardında onurlu bir yaşam bırakırsan da asla ölmezsin. Ancak; sana duyulan saygıya duyarsız, gösterilen güzelliğe kör, söylenen hoş sözlere sağır kalırsan, yaşlanır ve yaşarken dahi ölürsün!
Asla hesaba kalkma! Bil ki tutacağın ölçü bilmediğin hallerin yargılayıcısı olmaya acizdir. Zekânı büyük görme; aklın ile gidebileceğin son noktan aslında ilk noktandır. Eğer GERÇEKi arıyorsan AKLın senin yanındadır.
Unutma ki hayatın, silgisi olmayan bir tahtaya yazdığın satırlarındır!
Buca - 1997